Hayat boyu öğrenmenin toplumun tüm kesimlerine yayılması için gerçekleştirilmesi planlanan projelerin ele alındığı 2022 Bahar Toplantısı ve Sürekli Eğitim Çalıştayı’nda nitelikli iş gücü ihtiyacına yönelik bilimsel çalışmalar da değerlendirildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM) ve Türkiye Üniversiteler Sürekli Eğitim Merkezleri Konseyi (TÜSEM) işbirliğinde düzenlenen 2022 Bahar Toplantısı ve Sürekli Eğitim Çalıştayı’nın açılışı DEÜ 15 Temmuz Şehitler Salonu’nda gerçekleştirildi. Çalıştayda, nitelikli bilginin toplumla buluşturulması, hayat boyu öğrenme bilincinin yaygınlaştırılması ve çeşitli meslek gruplarına yönelik düzenlenen eğitimleri destekleyecek projeler ele alındı. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücü ihtiyacına yönelik bilimsel çalışmaların da değerlendirildiği toplantıda, sürekli eğitim uygulamalarında yaşanan sorunlar da tartışıldı. Toplantının açılışında kısa bir konuşma yapan ve sürekli eğitimin mekân ve zamandan bağımsız ilerlediğini söyleyen DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan, “Sürekli Eğitim Merkezlerinin görev ve sorumluluklarının üniversite yöneticileri tarafından iyi bilinmesi gerekiyor. Bir bireyin hedeflerine ulaşması için sahip olması gereken temel yetkinliklerle donatan ve insanın sürdürülebilirliğini sağlamak için çabalayan Sürekli Eğitim Merkezleri toplumda önemli bir görev üstleniyor” dedi. Sürekli Eğitim Merkezlerinin insanı değiştirirken çevresini de değiştirdiğini belirten Özcan, “İzmir’in çeşitli noktalarında Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 70 bine yakın öğrencisi bulunuyor. İnsan kaynağımızla sürekli eğitimi çok ciddiye alıyoruz. Hemen hemen her yaşam alanında varlık gösteren üniversitemizde DESEM’in önemli görevler üstleniyor. Uluslararasılaşma hedeflerimiz doğrultusunda da DESEM’in faaliyetlerinin bize çok şey katacağını biliyoruz” dedi. 

İNSAN HAYATINA DOKUNUYORUZ

TÜSEM Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Kaygın, değişik illerden katılımcılarla gerçekleştirdikleri çalıştayın 2019 yılından sonra ilk kez yüz yüze yapıldığını ifade ederek, “Sürekli Eğitim Merkezleri (SEM) çok önemli bir misyona sahipler. Yaptığımız işin insanların hayatını nasıl etkilediğini, istihdam yarattığını, onların geleceklerine dokunduğunu görüyoruz. Üniversiteler bilgi üretilen yerlerdir ve bilginin toplumla buluşturulmasında en önemli kapılardan biri Sürekli Eğitim Merkezlerimizdir. Misyonumuzun çok önemli olduğunu, üniversite uzmanlığıyla verilen eğitimlerin topluma ışık tuttuğunu görüyoruz. Bu yolda emek veren arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

YAŞAM BOYU ÖĞRENMEYE DESEM DESTEĞİ

Çalıştaya ev sahipliği yaptıkları için büyük mutluluk duyduklarını söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM) Müdürü Prof. Dr. Pınar Süral Özer ise, “Değişimin baş döndürücü olduğu bugünlerde sahip olduğumuz bilgiler de hızla geçerliliğini yitiriyor. İnsan kaynağının gereksinim duyduğu bilgiler dönüşüyor, bir alanda uzmanlaşma yerini disiplinler arası yetkinliklere bırakıyor. Üniversitelerin de bu durumda önemli sorumlulukları bulunuyor. Yani, çağdaş bilgiyi topluma yaymak ve toplumun yeni koşullara adapte olmasında güçlü bir görev alması gerekiyor” dedi. Bu noktada Sürekli Eğitim Merkezlerinin büyük bir eksikliği giderdiğini ifade eden Prof. Dr. Pınar Süral Özer, “Sürekli Eğitim Merkezlerinin, yaşam boyu öğrenmenin toplumun tüm kesimlerine yayılması noktasında çok önemli bir yer edindiğini düşünüyoruz. Biz de yaşam boyu öğrenme standartlarını daha da yükseltmek için bu çalıştayı gerçekleştiriyoruz” dedi. Üniversiteler Sürekli Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Uğur Ömür Gönülşen ise dernek olarak yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Gönülşen, hayat boyu öğrenme alanındaki temel terminolojilerin oturtulması, standartların iyileştirilmesi ve akreditasyon çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Çalıştay, YÖKAK Tanıtım ve Paydaş İlişkileri Biriminden Öğr. Gör. Dr. Yasemin Yelbaz Yılmaz, İzmir Ekonomi Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nesrin Oruç Ertürk ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Soner Yıldırım’ın sunumlarıyla devam etti.